Şimdi Reklamlar #3



Nike Pro'nun Cristiano Ronaldo ve ManU malzemecisini başrollerde görebileceğiniz yeni reklamı. Ama ben izlerken dejavu oldum. Şöyle ki;



Çalıntı desek olmaz, zira ikisi de Nike. Acayip olmuş. Bu konudaki yorumları size bırakıyorum. Yine de Ronaldinho'lu daha güzel, zira ilk şok eden o olmuştur.
Gördüğünüz üzere forma-lite'de futbolun filmlerde nasıl yer aldığını göstermek üzere bir dizi başlık hazırladık. Adı Filmlerde Futbol Sevgisi...

Tanıtacağım ilk film Hong Kong'lu yönetmen Stephen Chow tarafından çekilmiş orjinal adı 'Siu lam juk kau' olan 'Shaolin Soccer' adıyla bildiğimiz 2001 yapımı film.

Genç bir Shaolin kung-fucusu hayatta kaybedenleri oynayan kardeşlerini tek tek ikna edip Shaolin tekniği ile futbolu birleştiriyor. Başlarına da eskiden büyük futbolcu olan, kaçırdığı bir penaltı sonrası sahaya dalan taraftarlarca ayağı kırılan bir adam geçiyor ve büyük turnuvaya hazırlanıyorlar.

Çokça efekt ve enteresan sahne mevcut. Seyirlik, eğlencelik bir film. IMDB notu 7.3/10. Fragmanı da aşağıda. Youtube kapanmadan izleyebilecek şanslı arkadaşlar için:


Her gün ayrı bir garipliğin yaşandığı futbol dünyasında bu sefer eskilerden bir olay anlatmak istiyorum. Dünya kupasının henüz dördüncü kez yapıldığı 1950 yılına dönüyoruz.

Kupaya 2. Dünya Savaşı sebebiyle ara verilmiş. En son Dünya Kupası'nın 12 yıl önce 1938 yılında yapıldığını düşünürsek birçok insan futbol adına önemli bir organizasyon olmadan ömürlerinin ciddi bir bölümünü geçirmiş. Bu geçen sürede de Dünya Kupası son şampiyon İtalya'nın teknik direktörü Ottorino Barrassi'nin evinde yatağın altındaki bir ayakkabı kutusunun içinde muhafaza edilmiş ve Kupacığa bir zarar gelmemiş.

Neyse konuya dönelim. Grup sisteminin ilk kez uygulandığı kupadan önce ön elemelerde rakiplerinin teker teker çekilmesi ile bir adet maç dahi yapmadan birden bire finallere hak kazanmış bir takıma rastlanıyor: Hindistan.

O dönemlerde Dünya Kupası ne derece ciddiydi, maç başına 47.000 küsür seyirci ortalamasını yalnızca ev sahibi Brezilya'nın vatandaşlarındaki futbol sevgisine mi bağlayalım bilinmez ama Hindistan Dünya Kupasına tek şartla katılmak istiyor:

'Yalın ayak oynamak istiyoruz!'

FIFA bu ilginç istek karşısında düşünmeden ret cevabını veriyor. Hindistan'ın umurunda bile değil durum. 'Oynamayız!' deyip çekiliyorlar turnuvadan.

Final apayrı enteresan. Beraberliğin Brezilya'ya yettiği bir maçta 1-0 mağlup olan Uruguay, rakibini 2-1 ile geçmesini bilip o güzel kupaya ulaşıyor.

Bu kupa da daha başlamadan yaşanan enteresanlıklarıyla, değişik bitişiyle bu organizasyonun ne kadar büyük bir organizasyon olacağının habercisi oluyor, hatta bu tip olayları futboldan daha çok sevip internet icat edildiği zaman insanlarla paylaşmak üzere sabırsızlıkla bekleyen bünyeler tarafından siz okurlara anlatılıyor.
Öncelikle postun feci şekilde Fotomaç gazetesinden apartılmış bir başlıkla yazılmış gibi göründüğünü belirtmek isterim. Kamerun adlı futbolcunun forma için idmanlarda döktüğü terden bahsetmeyeceğim tabi. Bahsedeceğim şey, başlangıç postumuzda yer alan, Kamerun Milli Takımı'nı bizim için özel yapan olaylar silsilesi.

Öncelikle 2002 Dünya Kupasında diğer takımlara göre bir değişik görünmüşlerdi gözlere. Sahada oynanan futbol belki her zamanki Kamerun'u yansıtıyordu, ancak üzerlerindeki forma bambaşkaydı. 32 takımın yer aldığı turnuvada kolsuz forma giyen tek takım onlardı. Sıcak bir kıta olan Afrika'dan kupaya katılan ekibin bu tarzı yadırganmıyordu. İdmana çıkar gibi maçta mücadele etmeleri kimseyi rahatsız etmiyordu. Birisi hariç: FIFA...


Yukarıda gördüğünüz şekildeydi ilk maçta kamerunlular. Ve FIFA'nın geçici çözümü gecikmedi. Alttan siyah tişört giydirdiler Kamerunlu futbolculara.

Bu kriz bir şekilde atlatıldı ve sorun çözüldü. Ta ki 2006 Dünya Kupası Elemelerinde Kamerun'un enteresan forma aşkı bir başka maçta ortaya çıkıncaya kadar:


Bu sefer giydikleri forma tek tipti. Yani şort ve forma birleşikti. FIFA yine çıldırdı ve Kamerun'a uyarı gönderdi. Sonuç değişmedi, Kamerun aynı formayla devam edince 6 puanı silinme aşamasına geldi. Sonrası mahkemeler , olaylar, tartışmalar.

Bu sorunda en büyük pay da Kamerun formalarını üreten Puma'nın FIFA'ya açtığı davadan anlaşılabiliyor. Formaların yasaklanması yüzünden görülen zararın karşılanmasına yönelik davada Puma haklı bulunuyor. Yürürlükte olan kurallarda tek tip formanın yasak olduğuna dair bir belirti göremeyen mahkeme FIFA'yı tazminat ödemekle yükümlü tutuyor.

Akıllara da ilk şu geliyor: Onlarca aynı formadan ismiyle dahi para kazanan Adidas, Puma'nın bu değişik tarzla pazara girmesine tahammül edemiyor. Ha ne alaka diyecek olanınız varsa, Adidas'ın FIFA resmi sponsorları arasında olduğunu belirtmekte fayda var...