Hepbi Börtlek Suyu



Zamanında Berşan'ın 18. yaşgününü kutlamıştım burdan, bir adet çılgın The Beatles şarkısı armağan etmiştim kendisine ve günün anlamına yakıştırdığım. Şimdi de sıra ix'te. Kendisiyle birlikte en hemfikir olduğumuz, ikimizin de şarkının kendimizi anlattığını düşündüğümüz için bunu armağan ediyorum kendisine. Tabi bir de mutlu yıllar diliyorum. Bol uykulu.


Alı al moru mor



Evet... Büyüklerin forma tanıtım süreçleri de son buldu bugün Galatasaray'ın mor forma ile tanıtım yapışıyla...

Mor formaya eleştirileri abartılı buluyorum. Sonuç olarak farklı bir tarza gidelim, ilginç olsun diye düşünmüşler. Çıkan forma da böyle bir şey olmuş. Bir sene bununla geçineceğiz işte.

Bence eleştirilmesi gereken şey sırttaki reklamlar. İyice abarttılar artık. Mor forma ile ilgili son sözü de Milan Baros'tan okuyalım o halde:

Sanırım bu sene sahada 11 tane kaleci olarak gezeceğiz.

Chelseak Gibi Afedersin

Laflarimi bagislayin ama, bu ne lan ?? Anne yorumu: Ki$in iyi de, yazin yakar bu..
Bu sezon Avrupa'nın takip edilen klüplerinde de formalar tanıtılmaya başlanıyor. Kuşkusuz çubuklu ve parçalı ve hatta düz modeller dışında herhangi bir şey gördüğümüzde içimiz gidiyor. Glasgow Rangers ve PSV Eindhoven bu sene böyle denemelerde bulunmuş. Oldukça şık olduğunu düşünüyorum. Buyrunuz:



Rangers, 'Forma konusunda da ben de varım!' diyor...



PSV seyri hoş futbol oynamasa da izlenir...



Tam da konseptimize uygun değil mi? Dün gece tanıtılan Fenerbahçe 2009-2010 sezonu futbol takımı formalarında en çok dikkat çeken formaydı. Henüz Galatasaray tanıtmadı ama gördüğüm en güzel formalardan birini çıkartmışlar.

Formanın tek faulü karşıt renginin fosfor sarısı olması. Dört bir yanda bulunan reklamlar tabi ki güzelim formanın suçu değil, yakında popoya kadar alacakları için buna şükür diyoruz.

Not düşeyim: Diğer formaların tanıtılacak herhangi bir yanı yoktu çünkü geçen seneyle hemen hemen aynı. Sarı beyaz ve sarı lacivert çubuklu.

Yeni sezonun başlamasına çok kısa bir süre kalmışken takımlar birer birer forma tanıtımlarını yapmaya başlayacaklar. Beşiktaş da bu akımın başlangıcını yaptı.

Formalar arasında klasik çubuklu siyah - beyaz en beğenilenlerden, çünkü taraftar forumlarında, sözlüklerde ve başka platformlarda diğer formaların alınmama kararı çoktan çıkmış.

Siyah - gri yatık baklava dilimi desenli enteresan forma en çok dikkat çekeni. Beyaz renkli, üzerinde kırmızı ve siyah çizgiler olan forma da açık renkli forma olarak belirlenmiş. Gelecek sene Dünya Kupası'nda Almanya Milli Takımı'nın forması olarak görebileceğimiz bir formaya benzer.

Şort ve tozluklar olabildiğince sade, olabildiğince düz. Benim denizde giyeceğim türden.

Arma ve Türk bayrağının değişik noktalarda yer alacak olması da alışılageldik değil...

Celtic Tac Toe

Forma-lite bloguna ilham veren formalar bir tanesi -belki de en önemlisi- Celtic takımının formalarıdır. "Çok iyisiniz be abi!" nidalarıyla ezelden beri takip ettiğimiz yeşil beyazlıların 2009-2010 sezonu formaları belli olmuş..

Sezona "Ne o öyle kımıl kımıl, fosforlu formalar.. Düz adamım, düz severim" parolasıyla giren yeşil beyazlı ekibin formasında bir diğer dikkat çeken unsur da Celtic Yahya Kemal Anadolu Lisesi nden ilham alınan lise eteği, pardon, şortu.. Giy bu şortu, çorapları da çek dize kadar, al eline de Biyoloji kitabını, dolaş Konur da..


İçimdeki Guy Ritchie aşkının coşması, formalitenin eski postlarını karıştırırken dostumuz bilog'un bloga bu reklamı yakıştırması üzerine ekledim. Arsenalli ve Hollandalı olmak zor iş...



Hiç bilmeyenimizin bile bilgisayar oyunlarından ilah olarak tanıdığı, istikrar ve başarı abidelerinden birisi sayılır. Fiziğin ve çevikliğin birleşimini 'ön libero' olarak denemek isteyenlerin futbolda başlattığı devrimin ilk hamlelerinden olması da hatırda kalması gereken bir detaydır.

Feliz Cumpleaños!


Blogumuzun tasarımcısı, yeni yazı vakti gelmiş diyicisi Berşan Bey'in doğumgününü kutluyorum; kendisine sağlıklı, mutlu ve uuupuzun bir ömür dilerken, hiç unutamayacağı bir 18'e adım atmasını da dilemeyi ihmal etmiyorum. Mutlu yıllar!


Bu da kendisine hediyem, çılgınca dans etsin diye!

çay koy geliyoruz





Deli oğlanlar, topun peşinden koşmak için yer önemli mi? Tabi ki hayır... Çim sahanın çevresinde patlayan flaşlar milletin gözünü kamaştıradursun, Futsal da ekolünü çoktan yaratmış, herkesin harcı olmayan bir oyun tarzı ile oldukça etkili.

İlk olarak Uruguay'da basketbol sahalarının alanında keşfedilen Futsal'a olan ilgi, 1930'lu yıllardan bu yana arttıkça artıyor. Şimdiye kadar 9 adet Dünya Kupası Organizasyonunda öne çıkan takım yine Brezilya'dan başkası değil (Bir defa Uruguay'a, bir defa da İspanya'ya kaptırmışlar).

Türkiye'de ilk futsal milli takımının kuruluşu daha dün neredeyse, 2006'da.

Pele'lerin, Zico'ların da boy gösterdiği futsal sahalarının gördüğü en parlak futbolcu ise yine Brezilyalı Falcao. Futboldaki meşhur Falcao ile karıştırmayın, apayrılar ancak üst düzey hareketleri ve yeteneği ile izlerken coşturuyor.

Kurallar olarak futsal epey karışık. Taktikler falan işin içine girince futsal, futbolun bir dalı olan basit bir oyun olmaktan öteye gidiyor.

Kısacası keyfi, seyri bambaşka olan bir spor dalı. İlgilisi olmak marjinal olmayı gerektirmiyor...

Bir başka postta plaj futbolundan bahsetmeyi düşünüyorum. Görüşürüz. Öpt. Kib. Bye. Aeo.